İnsan
vücudundaki bazı organların günümüzde pek işlevleri olmamasına rağmen insanlık
tarihinin başlangıcında önemli roller oynadıkları sanılıyor. Vücudumuz sanki
başka şeyler de yapabilmek için yaratılmış gibidir. Örneğin çok ilginç yerlerimizde
kıllar vardır, dizlerimiz olması gerekenden çok büyüktür, ayaklarımızda
bu kadar parmağa ihtiyaç var mıdır, apandisitimiz vücudumuzda ne
arıyor?
Kılların
nedeninin ilk insanların duygularını sadece sesle değil hareket ve koku ile
de iletmeleri olduğu sanılıyor. Vücudumuzun bazı bölgelerinde bulunan tüy ve kılların
ana görevleri koku üretip özellikle erkek ve dişi arasında iletişim kurmaktı.
Aynı şekilde apandisitin de başlangıçta ot yiyen atalarımızın otlarını sindirmede
kullandıkları, ama zamanla otlanmaktan vazgeçtikleri için körelen bir
organ olduğu sanılıyor.
Yabancıların
"akıl dişi" de dedikleri yirmi yaş dişleri geç çıktıkları gibi, çoğu
kez problem
de yaratırlar ve diş hekimlerince derhal çekilmeleri önerilir. Aslında çiğnemede
pek fonksiyonu da olmayan bu dişler bize henüz yiyeceği pişirerek yemeyi
keşfedemeyen atalarımızın mirasıdır. Onların çiğ yiyecekleri yemek için daha
kuvvetli bir çeneye ve dişlere ihtiyaçları vardı.
Zaten
diğer bütün dişlerimiz de aynı anda çıkmaz. Önce süt dişleri çıkar. Onlar döküldükten
sonra ön dişler ve köpek dişleri çıkar sonra da azı dişleri. Yirmi yaş dişleri
bu sırayı biraz gecikerek takip eder. Bütün bu olaylar olurken de çenemiz gelişmeye
devam eder, ancak 20 yaşını geçtikten sonra yirmi yaş dişlerine çene kemiğimizde
yer açılır.
İnsanlık
geliştikçe yirmi yaş dişine de çenemizde o kadar az yer kalıyor, yani insanın
evriminde çene gittikçe küçülüyor. Bu nedenle bazı insanlarda bu dişler hiç
çıkmadan gömülü olarak kalabiliyor. Yerine tam oturamadığından çürüyebiliyor,
iltihap yapabiliyor. Bir fonksiyonu olmadığından da diş hekimleri çekip
almayı tercih ediyorlar.
Görevleri
sadece çiğnemek olmasına rağmen dişlerimizin içinde sinirler de vardır.
Bu sinirler dişlerimizle ilgili acı, ağrı ve ısıyı beynimize iletirler. Yani dişimiz
çürürse sinir bir problem olduğu konusunda beynimizi ikaz eder ama nedense
bu ikazı diş çürüdükten, iş işten geçtikten sonra yapar, diş hekimleri de o
dişi kurtarmak için önce sinirini alırlar.
0 yorum:
Yorum Gönder