Aslında
sabun bir antiseptik, yani mikrop öldürücü değildir. Normal bir deri üzerinde, ölü deri hücreleri, kurumuş ter, çeşitli bakteriler, yağlı ifrazatlar ve toz vardır.
Sabunun özelliği, mekanik olarak derimizin üzerinden bunların alınmasını
sağlamasıdır.
Suyu
ve yağı (ne yağı olursa olsun) aynı kaba koyarsanız birbirlerine hiç karışmazlar aksine su ve yağ molekülleri arasında birbirlerini iten bir güç vardır.
Elimizi sadece su ile yıkadığımızda, derimizin üzerindeki yağ tabakası, suyun
derimize temasına mani olur, onu dağıtır ve tam anlamı ile temizlik sağlanamaz.
İşte burada sabun devreye girer ve aracılık rolünü üstlenir.
Sabunun
bilinen tarihi 2000 yıldan da öncesine uzanır. Hatta Anadolu'da 4000 yıl
evvel Hititlerin yaktıkları bitkilerin külleri ile ellerini temizledikleri bilinmektedir.
Sabun, tarihinin her döneminde ucuz ve kolay bulunabilen malzemelerden
yapılmıştır. Romalılar sabun yapabilmek için, kireç taşını ısıtarak
kireç elde etmiş, bu ıslak kireci sıcak ağaç külleri üzerine püskürtüp sonra
da karıştırmışlardır.
Oluşan
gri çamuru sıcak su dolu bir kazana dökerek keçi yağı ile saatlerce karıştırarak
kaynatmışlardır. Kirli kahverengi kalın bir tabaka oluşunca, soğumaya
bırakmışlardır. Soğuma sonucu sertleşen tabakayı parçalara bölerek sabun
olarak kullanmışlardır.
İşte
sabun budur. Her sabun kireç gibi bir alkali madde ile bir çeşit yağın karışımıdır.
Günümüzde alkali olarak kireç yerine genellikle kostik soda kullanılıyor.
Keçi yağı yerine de, sığır ve koyun yağlarından elde edilen don yağları,
hurma, pamuk çekirdeği ve zeytinden elde edilen yağlar kullanılıyor.
Alkali
ve yağdan meydana gelen sabun da anne ve babasının özelliklerini taşır. Yani
bir taraftan yağı severken diğer taraftan suyu sever. Sabun moleküllerinin bir
ucu yağı, diğer ucu da bir alkali olan suyu çeker. Ellerimizi ovuşturduğumuzda
yağ ve kirler, dolayısıyla içindeki bakteriler parçalanır. Sabun
molekülleri bu yağlı kirleri sararlar suyla birleştirirler ve artık çözünemez hale
getirirler. Musluktan akan su ile de uzaklaşır giderler. Ellerin kurulanması ile
de bakterilerin çok sevdiği nemli ortam ortadan kalkmış olur.
Günümüzün
modern marketlerinde ise sabunun, bazı katkı maddeleri, boyalar, parfümler,
deodorantlar, bakteri giderici maddeler, kremler, losyonlar ve reklamlarda
söylenilen diğer maddeler eklenmiş hali ile karşılaşıyoruz. Şampuan,
diş macunu, tıraş kremi ve kozmetikler, sabunun sodyumun değişik bileşikleri
ile yapılmış diğer adlarıdır. Eğer kostik soda yerine potasyum kullanılırsa,
daha yumuşak olan sıvı sabun elde edilir.
0 yorum:
Yorum Gönder