Evimizdeki
bitkiler veya süs çiçekleri solunumlarında gündüzleri havadaki karbondioksiti
alarak oksijen verirler ama geceleri ise bizim gibi oksijen alarak karbondioksit
verirler. Bu nedenle de çiçeklerle aynı odada uyumanın, havadaki oksijen
azalacağı için zararlı olabileceği konusunda genel bir inanış vardır. Aslında
bu doğrudur ama sanıldığı kadar tehlikeli değildir.
Konuyu
daha iyi anlamamız için bir bitkinin aynı anda yaptığı iki işi bilmemiz lazım.
Birincisi hücrelerin nefes alışı, ikincisi de ışık ve klorofil özümlemesi diye de
adlandırılan fotosentezdir. Bu iki olay tamamen birbirinden farklı, iki ayrı işlemdir.
Tüm
canlı hücrelerde olduğu gibi bitki hücrelerinin de yaşayabilmeleri için havadaki
oksijene ihtiyaçları vardır. Havadan nefes yolu ile aldıkları oksijenle şeker
gibi gıda moleküllerini yakarlar, enerji kazanırlar. Bu, gündüz ve gece yaşamları
boyunca durmaksızın devam eder.
Bitkilerin
yapraklarındaki hücreler aynı zamanda gündüzleri ışıkla birlikte fotosentez
işlemini gerçekleştirirler. Yani bitki gündüzleri her iki işlemi birlikte yaparken
geceleri sadece nefes almaya devam eder. Fotosentez işleminde bitkiler havadan
karbondioksiti alıp oksijen verirler. Ancak hücreler buradan çıkan oksijeni
nefes almada tekrar kullanırlarken, nefes verişteki karbondioksiti de fotosentezde
kullanırlar.
Ortalama
yetişkin bir insan, hareketsiz durumda bir dakikada 15, bir günde 20 bin
kez nefes alır. Her solumada yarım litre hava ciğerlerine girer. Yani dakikada
7-8 litre havayı ciğerlerine çeker ve tekrar verir. Bu, günde 11 bin litre hava
demektir. Aslında nefes alırken havadan oksijen alıp karbondioksit veririz ifadesi
de tam doğru değildir.
Aldığımız
havada hem oksijen vardır, hem de karbondioksit. Verdiğimizde de aynı
şekildedir ama oranları değişiktir. Ciğerlerimize aldığımız havadaki oksijen oranı
yüzde 21 iken dışarı verdiğimizdekinde yüzde 16'dır. Yani her nefeste aldığımız
havanın yüzde 5-6'sı vücudumuzda oksijen olarak kullanılır. Dolayısıyla
havadan aldığımız günlük oksijen miktarı ortalama 570 litre civarındadır.
Gündüzleri
yeterli ışık altında, bitkilerdeki fotosentez işlemi, bitkinin nefes almasından
daha yoğundur. Yani ortaya fazladan oksijen çıkar ve gündüzleri odanızdaki
havadaki oksijen miktarını artırırlar. Geceleri ışık olmadığından ve karanlıkta
fotosentez işlemi yapılamadığından, nefes almaya devam eden bitkilerden
çıkan karbondioksit miktarı daha çoktur.
Evlerimizdeki
bitkilerin veya süs çiçeklerinin gündüz çıkardıkları fazla oksijen ve
gece verdikleri karbondioksit miktarı, insanın soluduğu havanın içindeki oksijen
miktarı yanında o kadar azdır ki sağlığımızı etkileyebilmesi mümkün değildir.
Ancak kapısı, penceresi hava sızdırmaz küçük bir odada, dev bitkilerle birlikte
yatma gibi bir alışkanlığınız varsa başka tabii...
0 yorum:
Yorum Gönder